içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

HAKSIZLIKLAR İÇİNDE YAŞAM MÜCADELESİ

Bazen insan, sadece yaşamak için değil; insan kalabilmek için mücadele eder. Haksızlıkların kol gezdiği bir dünyada, vicdanını korumak bile başlı başına bir direniş haline gelir. Kimi zaman adaletsizlik o kadar sıradanlaşır ki, insanlar sessizliğe sığınır; oysa susmak, bazen haksızlığı kabullenmektir.

Bugün birçok insan, geçim sıkıntısının, işsizliğin, eşitsizliğin arasında ayakta kalmaya çalışıyor. Kimisi emeğinin karşılığını alamıyor, kimisi umudunu yitiriyor, kimisi sadece adil bir yaşam hayal ediyor. Ekonomik zorluklar bir yana, asıl yıpratan şey; çabanın değer görmemesi, alın terinin karşılıksız kalması ve hak ettiğini alamamasıdır. Çünkü insan sadece ekmekle değil, adaletle de yaşar.

Ama yine de her sabah, bir yerlerde insanlar yeniden başlıyor hayata. Umut, kolay vazgeçilebilecek bir şey değildir. Bir annenin çocuğuna gülümsemesi, bir işçinin pes etmemesi, bir öğrencinin “belki bir gün” diyerek kitap açması… Bir çalışanın umutla işine devam etmesi, evine ekmek parası götürebilme çabası... Hepsi sessiz bir direniştir hayata karşı...

Haksızlıklar içinde yaşam mücadelesi vermek, bazen hayata tutunmak kadar basit, bazen de insanlığın onurunu korumak kadar yücedir. Ve belki de bu dünyanın en güzel tarafı, her şeye rağmen iyiliğin ve adaletin hâlâ var olabileceğine inanan insanların hiç eksilmemesidir...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum