-
Nevriye UĞURLUEL
Tarih: 26-05-2024 17:52:00
Güncelleme: 26-05-2024 17:52:00
Geçmişe özlem, hayatımızın belirli dönemlerinde yaşadığımız bir duygu. Bu duygu öyle bir duygu ki, geçmişte yaşadığımız mutlu anıları, daha basit ve stressiz zamanları hatırlayarak bunlara geri dönme isteğimiz gittikçe artıyor...
Geçmişte yaşadığımız dönemleri hatırladıkça genellikle daha istikrarlı ve güvenli hisssediyormuşuz kendimizi... Özellikle çocukluk ve gençlik yılları, sorumlulukların az olduğu ve gelecekle ilgili kaygıların daha az olduğu zamanlar olarak kalmış aklımızda...
Günümüzün mutsuzluk sağanağında genellikle geçmişe dönüp olumlu anıları hatırlama eğilimine giriyoruz. Bu, nostalji hissini güçlendirince de doğal olarak geçmişi olduğundan daha güzel ve sorunsuz olarak yaşadığımızı güçlendiriyor.
Modern yaşamın getirdiği hızla değişen yapı ve gelecekle ilgili belirsizlikler, geçmişin daha basit ve anlaşılır olduğunu idrak ettiriyor. Böylece de daha çok geçmişe özlem duymaya itiyor bizleri...
Toplumda, çevremizde, yakınımızda ve kültürde yaşanan hızlı değişimler, insanların kendilerini yabancı hissetmelerine neden olabiliyor. Gittikçe azalan tanıdık yüzler, güleryüzlü selamlaşmalar, hal hatır sormalar, ortamları paylaşmalar geçmişe dönme isteğimizi artırıp bizleri yalnızlaştırıyor.
Geçmişe özlem duymak doğaldır ve bu duyguyu kabul etmek önemlidir.
Eski fotoğraflara bakmak, hatıra defterlerine göz atmak geçmişe özlem duygusunu perçinleyen aktiviteler...
Oysa geçmişi özlemek kadar, şu anın kıymetini bilmek de gerekiyor. Günlük hayatımızda sahip olduklarımıza şükretmek, güzel şeyler yaşamaya çalışmak faydalı olabiliyor...
Gittikçe azalan eski arkadaşlar, komşular, anlaşabildiğiniz aile üyeleriyle iletişim içinde olmak geçmişe özlemi hafifletebilir mi sizce? Bunun için de günümüzde sosyal bağlar devreye giriyor. Duyguların yerini klavyeler alırken, mesajlar yazıya dökülmekten çok resimli mesaja dönüşüyor.
Geçmişle, şu anla ve gelecekle sağlıklı bir denge kurmamız gereken devirdeyiz...
Geçmişle gelecek arasındaki köprü olduğuna inandığımız bir neslin evlatları olarak geçmişin güzelliklerini "İyi ki yaşamışız", "Ne güzel günlerdi" diyerek anarken, şimdiki anın tadını çıkarmalıyız. Geleceğe her ne kadar zor olsa da yine de özellikle sağlığımız yerinde ise umutla bakmak en azından ruh ve akıl sağlığımız için gerekli....
Bize biçilen ömrü güzel tamamlamak için mecburuz güzellikler düşünmeye, hayal etmeye... Anı yaşamaya... Mutlu olmak herkesin hakkı...
- YAŞLANMAK BU KADAR MI GÜZEL ANLATILIR?
- ESKİ VE YENİ BAYRAMLAR
- HAYIRLI EVLAT OLMAK...
- BU YAZIM KENDİME ARMAĞAN...
- DÖRT KELİMEYE SIĞAN ÖMÜR
- BİR ACI KAHVENİN KIRK YILLIK HATIRI
- GÜLMEYİ UNUTALI ÇOK OLDU
- UZAK DURULMASI GEREKEN İNSANLAR
- HAYATINIZDAN SİLİNECEKLER LİSTESİ
- 16 Nisan Kitap Hediye Günü
- KURTULUN YÜKLERİNİZDEN...
- DEPREMİN TARİFSİZ ACISI