Mustafa ŞİMŞEK

Antalya… Güneşiyle, turizmiyle, doğasıyla Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Ancak bu şehir, uzun zamandır başka bir sıcaklığı, başka bir heyecanı özlemişti: Basketbolu.

Bu özlemin en somut göstergesi, geçtiğimiz günlerde yaşandı. Anadolu Efes ile Bayern Münih arasında oynanacak EuroLeague maçı Antalya’da düzenlenecek duyurulur duyurulmaz, biletler sadece 20 saatte tükendi! Tribünlerin dolacağı, atmosferin şimdiden konuşulduğu bu karşılaşma, Antalyalıların basketbola olan sevgisini yeniden hatırlattı. Bu şehir basketbolu gerçekten çok özlemiş.

Antalya’nın geçmişine baktığımızda aslında basketbol adına umut verici dönemler yaşandı. Bir zamanlar Antalya Büyükşehir Belediyesi formasıyla Süper Lig’de mücadele eden bir takım vardı. Ayrıca Kepez Belediyesi Spor Kulübü de bir dönem Süper Lig’de yer aldı, o yıllarda Antalya tribünleri yeniden basketbol heyecanını yaşadı. Güzel maçlar, dolu tribünler, genç yetenekler... Ancak zamanla ilgi azaldı, destekler kesildi ve bu takımlar teker teker tarihe karıştı. O günden sonra da Antalya’da basketbol adeta sessizliğe gömüldü.

Oysa potansiyel var. Gençler basketbolu seviyor, okullarda ilgi büyük, altyapıda yetenekli sporcular yetişiyor. Ama profesyonel bir takım olmayınca bu gençler bir noktada yolunu kaybediyor, başka şehirlere gitmek zorunda kalıyor. Antalya gibi bir şehirde bir çocuğun hayalinde “Antalya formasıyla parkeye çıkmak” fikri bile kalmadıysa, burada bir eksiklik vardır.

Bunun sorumlusu kim?
Bir kısmı yerel yönetimlerin, bir kısmı da özel sektörün. Futbola yapılan yatırımın çok küçük bir kısmı basketbola ayrılsa, Antalya’da yeniden güçlü bir takım kurulabilir. Şehirde dev spor kompleksleri, sponsor olabilecek oteller, taraftar potansiyeli varken bu kadar sessizlik kabul edilemez.

Basketbol sadece top sektirmek değildir; gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutan, takım ruhunu aşılayan, mücadeleyi öğreten bir kültürdür. Antalya gibi genç nüfusu yüksek bir şehirde bu kültür yeniden canlandırılmalıdır.

Artık zamanıdır. Antalya’nın sadece deniziyle değil, parkeleriyle de anılması gerekiyor.
Belki bir gün, “Antalya Spor Kulübü Basketbol Takımı” ya da yeniden doğacak bir Kepez Belediyesi takımı Süper Lig parkelerinde boy gösterir.
O gün geldiğinde, bu şehir sadece tribünlerde değil, yüreklerde de yeniden parlayacaktır.