içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ATATÜRK'ÜN MANEVİ DÜNYASI...

Atatürk, Kadir Gecesi oruç tutar, Yasin okurdu. Atatürk’ün şimdiye kadar gün yüzüne çıkmayan notlarına göre güzel sesle okunan Kur'an-ı dinlemeyi sever, Ramazan ayı ve kandil gecelerinde köşke saz ekibini sokmazdı.

 

Atatürk’e ait 19-14 Fihrist Numaralı not defteri. ‘Kadir Gecesi oruç tutardı’ Atatürk’ün Ramazan ayına verdiği önem ise kız kardeşi Makbule Hanım şu şekilde anlatılıyor:

“...Her Ramazan’ın bir günü ve ekseriyetle Kadir Gecesi bana iftara gelirdi. O gün imkan bulabilirse, oruç tutardı. İftar sofrasını eski tarzda isterdi. Oruçlu olduğu zaman iftara başlarken dua ederdi. Kur’an dinlemeyi sever, Kur’an yüksek sesle ancak makama aşina olanlar ve güzel sesliler okumalı derdi. Annemin ölümünden sonra ruhuna hatim okutmak istemiştim. Bu arzumu kendisine söylediğim zaman ‘bana, çok iyi edersin. Benim için de okut’ demişti.”


Ramazan’da saz yasağı dikkat çeken konulardan biri de Hafız Yaşar Okur’un Atatürk’ün Ramazan aylarındaki davranışlarıyla ilgili anıları:

“..Ramazanların Atam için çok büyük bir önemi vardı. Ramazan gelir gelmez, ince saz heyeti Çankaya Köşkü’ne giremezdi. Kandil Geceleri saz çaldırmazdı. Sadece beni huzuruna çağırır, Kur’an-ı Kerim’den bazı Sureler okuturdu. Mevlana hayranıydı Yrd. Doç Ali Güler’e göre Atatürk’ün ailesinde önemli sayılabilecek düzeyde bir “Mevlevilik” geleneği vardı. Nitekim Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu çıktığı zaman Atatürk ‘Mevlâna Dergâhı’nın müze yapılması fikrini ortaya atmıştı. Milli eğitim Bakanı Vasıf Çınar, halkın buraya akın edeceği endişesini dile getirince Atatürk, ‘İyi ya! Ben de onu istiyorum. Mevlâna’yı her ziyaret edeni irticanın kucağından kurtarır, inkılâba ve vicdan hürriyetinin safına kazanırız’ demiştir. Atatürk, Çankaya’da dil çalışmalarına katılan Konya Mevlevi Dergâhı eski postnişinlerinden Veled Çelebi İzbudak’a ‘Araplar Mevlana’yı kendi bünyelerine göre anlamış ve tatbik etmişlerdir. Mevlevilik tamamen Türk geleneklerinin Müslümanlığa nüfuz örneğidir. Dönerek Allah’a yaklaşma fikri, Türk dehasının en tabii ifadesidir” demiştir. Cebinde mercekli Kuran taşırdı Yrd. Doç Güler, Atatürk’ün cebinde taşıdığı mercekli Kur’an-ı Kerim’in detayları hakkında şu bilgileri veriyor:

“Atatürk’ün üzerinde, göğsünün üzerindeki cebinde küçük bir Kur’an-ı Kerim taşıdığını biliyoruz. Daha sonra Manevi Kızı Rukiye Erkin’e hediye ettiği bu Kur’an-ı Kerim; 1980 yılında Rukiye Erkin tarafından Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne bağışlanmıştır. Ön tarafında bir mercek bulunan gümüş mahfaza içindeki Küçük Kur’an-ı Kerim, 3.5 cm. uzunluğunda, 2.8 cm. genişliğinde, 1 cm. yüksekliğindedir. Kur’an’ın kapağı yaldız süslüydü. Gümüşten yapılmış mahfazası üzerinde bezemeler vardır. Gümüş kutunun içindeyken bile hangi sayfası açıksa gümüş kapaktaki mercek yardımıyla rahatlıkla okunabilmektedir. Kuran okunurken ağlardı Prof. Dr. Ethem Atnur (Tarihçi) “Hafız Yaşar’ın özel el yazımı anılarında Atatürk’ün Kur’an okunurken birçok kereler ağladığı yazılıdır. Gazi, her yıl Çanakkale Savaşları’nın yıldönümünde hafızlarını şehitliğe göndererek Kur’an okutuyordu. Annesi Zübeyde Hanım, koyu denecek kadar dindar bir kadın ve aynı zamanda hafızdı. Böyle bir aile içinde Yasin okumayı öğrendi.

Mustafa Kemal Paşa, İslam coğrafyasındaki en önemli Kur’an tefsirini Elmalılı’ya yaptıran kişidir. Fahrettin Altay Paşa, Atatürk’ün ölüm anında Kelime-i Şehadet getirdiğini söylüyor. Şunu çok net biliyoruz ki; Atatürk, bazı kesimlerin iddia ettiği gibi dinsiz değildi. Laikliği savunması, içki içmesi, çağdaşlığı rehber edinmesi onu dinsiz kılmaz. Gazi için hilafet yanlısı veya 5 vakit namazında olan dindar biri de diyemeyiz. Allah inancını içinde yaşayan, Reklam yapmayan bir liderdi.”

Çanakkale şehitleri için özel mevlit Sinan Meydan (Tarihçi-Atatürk Araştırmacısı)
“Atatürk’ün Yasin okuduğu, Çanakkale Şehitleri için özel olarak her yıl mevlit okuttuğu, özellikle hafızlara Ramazan aylarında dualar okuttuğu tarihi vesikalarda yer almaktadır. Yıllardır maalesef bunun tersine propaganda yapılmaya çalışılmış bazı kesimler tarafından Atatürk dinsiz, din düşmanı gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Atatürk’ün not defterlerinde ve hafızının notlarında bunlar yazılıdır. Manevi kızlarından Nebile Hanım’ın Ata’ya özel olarak ezan okuduğu da tarihi kaynaklarda mevcuttur. Ancak sofu, dindar değildir. Allah inancı ve Müslüman olduğu açıktır.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum