Ülkemizde her 2 meme kanserinden biri 50 yaş altında görülüyor!
Meme kanseri günümüzde tüm dünyada kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanserlerin başında geliyor. Öyle ki ülkemizde her 8 kadından biri, hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. Üstelik Avrupa ile kıyaslandığında, ülkemiz genç bir nüfus olduğu için yaklaşık her 2 meme kanserinden biri, 50 yaş altında gelişiyor.
MAMOGRAFİ HAKKINDA EN SIK SORULAN 7 SORU!
Meme kanseri günümüzde tüm dünyada kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanserlerin başında geliyor. Öyle ki ülkemizde her 8 kadından biri, hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. Üstelik Avrupa ile kıyaslandığında, ülkemiz genç bir nüfus olduğu için yaklaşık her 2 meme kanserinden biri, 50 yaş altında gelişiyor. Yürekleri ferahlatan gelişme ise meme kanseri taramasının yaygınlaşması ve etkin hedefe yönelik ilaçlar sayesinde meme kanseriyle mücadelede çok daha başarılı sonuçlar alınmaya başlanması. Etkin bir tedavi için de her kanser türünde olduğu gibi meme kanserinde de ‘erken tanı’ yaşamsal öneme sahip. Acıbadem Altunizade Hastanesi Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, mamografinin günümüzde meme kanserini yakalamada, toplumsal taramalarda başarısı kanıtlanmış olan en etkin yöntem olduğunu belirterek, “Yapılan çalışmalarda; mamografi ile yapılan erken tanı sayesinde meme kanserinden ölüm riskinin yüzde 45’e kadar azaldığı gösterildi. Burada temel olan, meme sağlığı farkındalığının gelişmesi ve memenin en iyi şekilde kontrol edilmesi için kişiye özel yaklaşımlara önem verilmesi. Her ne kadar mamografi temel tarama yöntemi olsa da, her kadında tek başına mamografi yeterli olmayabiliyor. Bu durumda yardımcı tekniklere ihtiyaç duyulabiliyor” diyor. Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, ‘15 Ekim Dünya Meme Sağlığı Günü’ kapsamında her kadının düzenli olarak çektirmesi gereken ‘mamografi’ hakkında en sık sorulan 7 soruyu yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
SORU: Mamografi nedir ve nasıl çekiliyor?
CEVAP: Mamografi; x-ışınıyla çalışan bir görüntüleme yöntemidir. Meme, görüntüyü algılayan detektör ile baskı plakası arasına yerleştiriliyor. Ardından hafif baskı yapılarak memenin inceltilmesi sağlanıyor ve görüntüsü alınıyor. Memenin bu şekilde inceltilmesindeki ana amaç; x-ışını dozunu minimalize etmek ve daha keskin görüntü sağlamak. Günümüzde normal mamografinin yanı sıra tomosentez olarak tanımlanan 3 boyutlu mamografi (daha hassas inceleme sağlıyor) ve kontrastlı mamografi yöntemlerine de başvuruluyor. Kontrastlı mamografi damardan ilaç verilerek çekiliyor ve bu sayede MR’a yakın hassasiyette görüntü elde ediliyor.
SORU: Neden mamografi çektirmeliyim?
CEVAP: Mamografi meme kanseri taramasında etkinliği ispatlanmış bir yöntem olup en önemli özelliği, ultrasonla izlenemeyen ve en erken evre olan; henüz sadece süt kanalı içinde gelişmeye başlayan kanserleri yakalaması. Bu sayede tümör invaziv, yani kanal dışına yayılan saldırgan tipe dönüşmeden yakalanmış oluyor.
SORU: Mamografi taramasına kaç yaşından itibaren başlanmalı?
CEVAP: Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, erken tanı için her sağlıklı kadının 20 yaşından itibaren kendi kendine muayeneyi yapması ve 40 yaşından sonra her yıl rutin mamografi taramasına başlaması gerektiğini belirterek, “Ailesinde meme veya yumurtalık kanseri öyküsü olanlar ise meme hastalıkları merkezine danışıp, risklerini hesaplatmalılar. Zira kişinin risk durumuna göre tarama yaşı 25 yaşa kadar inebiliyor ve mamografiye; meme MR’ı veya kontrastlı mamografi gibi tarama yöntemleri eklenebiliyor” diyor. Ailesel veya kişisel riski olmayan kadınların da 40 yaşında mamografi çekimine başladıklarında meme yoğunluklarını öğrenmeleri gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erkin Arıbal, “Zira yoğun meme dokusu olan kadınlarda yine memenin yoğunluğuna göre ek olarak ultrason, meme MR’ı veya kontrastlı mamografiyle inceleme yapılması gerekebiliyor” bilgisini veriyor.
SORU: Mamografi çekilirken memede ağrı, acı oluyor mu?
CEVAP: Mamografide memenin baskıyla inceltilerek çekilmesi büyük önem taşıyor. Zira bu baskı sayesinde meme hem daha az ışın alıyor hem de görüntü daha net oluyor. Ancak bu baskının ehil olmayan kişilerce yapılması rahatsız verici olabiliyor, örneğin ağrıya yol açabiliyor. Bunun yanı sıra adet öncesi meme dokusu daha hassas olabildiği için adet dönemi geçtikten sonra mamografi çekilmesi önemli.
SORU: Mamografinin zararı var mı sağlığımız üzerinde?
CEVAP: Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, “Mamografi çekimi memeye zarar vermez, hatta silikon implantı olan kadınlarda bile güvenle çekilebiliyor” diyor.
SORU: Mamografi öncesinde nelere dikkat etmeliyim?
CEVAP: Prof. Dr. Erkin Arıbal, mamografi öncesinde özellikle aerosollü veya pudralı olmak üzere, deodorant veya kremlerin kullanılmaması gerektiğini belirterek, “Zira bu gibi ciltte kalan maddeler yanıltıcı görüntüler oluşturabiliyor” uyarısında bulunuyor.
SORU: Mamografideki son yenilikler neler?
CEVAP: Mamografinin dijital hale dönüşmesi için birçok yenilikler oldu. Öncelikle tomosentez mamografi ile 2 boyuttan 3 boyutlu incelemeye geçildi. Bunun yanında kontrastlı mamografi tekniği geliştirildi. Bu teknikler sayesinde meme MR’ına benzer, yani incelenen bölgelerde çok daha detaylı bilgiler alınabiliyor ve meme MR çekilemeyen olgularda güvenle kullanılabiliyor.
Tarih: 14-10-2021