Saadet Partililer "Antalya'dan Gazze'ye İşgale ve Ticarete Dur De!" etkinliğinde buluştu

Antalya'dan Gazze'ye İşgale ve Ticarete Dur Demek için 27 Mart Çarşamba günü saat 18.00'da Seccade ve İftarlıklarla Kepez Kent Meydanında buluşuldu. Etkinliğe; Saadet Partisi il Başkanı Ramazan Düzen, GİK Üyeleri Galip Akın, Hasan Güldal, Fatih Usame Cengiz ve Mehmet Ali Can, Filistinli Dr. Hênî ed-DÊRÎ, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ersan Bilgin, Metropol İlçeler Belediye Başkan adayları, STK'lar ve vatandaşlar katıldı.

İlk Selamlama Konuşmayı Saadet Partisi il başkanı Ramazan Düzen yaptı. Ardında Konuşmacı Filistinli Dr. Dr. Hênî ed-DÊRÎ ( konuşma metni ektedir) Son olarak da Saadet Partisi Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ersan Bilgin yaptı. Ersin Bilgin yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Gazze’nin hüznünü yüklenen…  Filistin Davasını dert edinen…

Soykırımcı, İşgalci, Terörist  İsrail’e boyun eğmeyen …
Mübarek Ramazan gününde, iftar saatlerinde,
Filistin’e tam bağımsızlık, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya özgürlük isteyen

Mazlumlar ayağa kalkmadıkça, zalimler diz çökmez, iradesi ve kararlığıyla
Siyonizme karşı direnişinden vazgeçmeyen 
Filistinin kurtuluşu ve dirilişi için ter döken,
Değerli Kardeşlerim, Kıymetli Antalyalılar 
Fedakar yol arkadaşlarımız, Milli Görüşçüler,

Kıymetli Basın ve Emniyet Mensupları
Değerli hemşerilerim, genç kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler…
Hepinizi muhabbetle, samimiyetle ve selamların en güzeliyle selamlıyorum. 
Es Selamun Aleyküm…

“Antalya’dan Gazze’ye İşgale ve Ticareti Dur De“ programımıza onur verdiniz, güç kattınız. ALLAH hepinizden razı olsun. 
Bugün Akdenizin bir ucunda bulunan Antalyamız’dan, Akdenizin diğer ucundaki kutsal Filistin topraklarına, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Gazze’ye, direnişe selam gönderiyoruz… 

Değerli kardeşlerim…
İsterdik ki Filistin’in bağımsızlığını, Gazze’nin Siyonist İsrail’den kurtuluşunu kutlamak için bir arada olalım. 

Ne yazık ki Filistin’de, Gazze’de insanlığın ortak utancı soykırımın yaşandığını haykırmak için bir aradayız. 

O kadar çok isterdik ki, bugün burada Hükümetin “İsrail’le ticareti de, diplomasiyi de, ilişkileri de bitirdik” kararı vermiş olmasını alkışlamak ve takdir etmek için toplanmış olalım. 

Fakat ne yazık ki Türkiye’den İsrail’e yapılan ticaret kapsamında soykırımcı terör örgütüne Barut - Patlayıcı maddeler - Ateş alıcı maddeler - Mühimmat - Silah ve Parçaları satılmasına tepki vermek için bir aradayız. 

Aksa Tufanının Anadolu’daki akıncıları 
Küresel İntifada’nın Türkiye’deki mimarları…

Soykırım Örgütü İsrail’e boyun eğmeyen erdemli duruş sahibi,
Filistin ve Gazze dertlisi dava kardeşlerim

Terörist İsrail, bütün dünyanın gözü önünde, bütün caniliğiyle, vahşiliğiyle soykırım gerçekleştiriyor. 
7 Ekim’den bugüne her gün bombalanan Filistin, öldürülen Filistinli kardeşlerimiz… Çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayırmadan öldürüyor İsrail.

Ne Birleşmiş Milletler bu büyük zulmü engelliyor, ne de İslam İşbirliği Teşkilatı İsrail’i durdurmaya yelteniyor. 
Siyonist terör organizasyonu, bu korkaklığı, insafsızlığı, onursuzluğu, omurgasızlığı Siyonist terörün gövde gösterisine dönüştürüyor. 
Filistin pes etmedikçe vahşileşiyor. Filistinliler vazgeçmedikçe canileşiyor. Gazze direndikçe cinnet geçiriyor İsrail. 

El Kassam Tugayları haklı davalarından taviz verip teslim olmadıkça, işgalci israil  çıldırıyor. HAMAS, kurtuluş için ayakta kaldıkça terör üretmeye, soykırımı sürdürmeye devam ediyor İsrail. 

İslam İşbirliği Teşkilatının hareketsizliği güven veriyor Siyonistlere.
İsrail, Müslüman devletlerin kendisine yönelik tehdit üretememesini “soykırıma devam”  fırsatı olarak kullanıyor. 

7 Ekimden bugüne kaç çocuğun, kaç annenin, kaç Filistinli gencin, kaç Müslüman kardeşimizin şehadetine sessiz kalındı?  7 Ekimden bugüne Şifa Hastanesinde kaç hastanın ölümüne seyirci bırakıldık.

“Dünya lideri”  beyanlarının hamaset, “bölgesel lider” ve “küresel güç”  tanımlarının kandırmaca olduğunu kavradık bu süreçte. Zira, İsrail’e karşı kürsüden haykıran sahada ve masada sessiz kalan Hükümet gerçeğini bir kez daha yaşadık. 

“Gazze için çok şey yaptık, yapıyoruz”  ifadesinin esasen “İsrail’e karşı bir şey yapmayız, yapamayız” iradesini yansıttığını kavramak zorunda bırakıldık.

Cahit Zarifoğlu’nun “Filistin bir sınav kağıdı, Her mü'min kulun önünde” ifadesiyle  baktığımızda;  soruları cevapsız bırakanlar, cevapları anlamsız olanlar, ilgileri yetersiz kalanlar, sınavı geçenlerden fazla.                                                                     
7 Ekimden bugüne Filistinli kardeşlerimiz hayatını, dünya ise insanlığını kaybediyor. Filistin sınavı da, Siyonizmden kurtulma ve İsrail işgalini sonlandırma imkanı da bilinçli bir şekilde kaybediliyor.
Bir taraftan farklı ülkelerin uçaklarından insani yardım malzemesi, diğer taraftan ise İsrail uçaklarından ölüm bombaları atılıyor Gazze’ye, Refah Sınır Kapısı’na…. 

 Filistin’i koruyacak, Filistinli kardeşlerimizi kurtaracak siyaset yapmayanlar ya da yapamayanlar, İsrail’i güçlü kılacak, Gazze’deki soykırımına çanak tutacak ticareti sürdürüyorlar. Gemileri durduramıyor, ticareti kesemiyorlar.
İsrail’in  fedaisi ABD,  gizli destekçisi İngiltere, yancısı Fransa, cilacısı Almanya 7 Ekim’den bugüne İsrail için mesai harcıyorlar. İsrail’i kolluyor, koruyor ve destekliyorlar. 
Gazze açıklarına  uçak gemilerini, savaş gemilerini, silahlı kuvvetlerini göndererek “İsrail’in yanındayız” deme yarışına giren devletler belli. Üstelik o devletlerin vatandaşları İsrail’in karşısında, Filistin’in yanındalar.
Türkiye’nin hangi konumda olduğunu milletimiz takdir etmiş durumdadır. Külliye’de  İsrail Cumhurbaşkanını ağırlarken, Newyork’ta Netenyahu ile kucaklaşırken milletin tepkisinden korkmayanlar bugün İsrail’le ticareti kesmek noktasında neden ve kimden korkuyorlar.
Doğu Akdeniz’de Siyonist terör örgütü İsrail ile doğalgaz ve petrol sondajı yapmayı düşünenler bugün nedense Gazze’yi ve Filistin’i düşünmediği gibi İsrail’le ticareti kesmeyi düşünmüyorlar.  
Aralarında Türkiyemizin de bulunduğu İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin Filistin konusundaki tutarsızlığı, çekinceli tavrı, İsrail’e yönelik kürsü bazlı tepkisi  durumu değiştirmeye, işgal ve soykırımı bitirmeye yetmiyor, yetmez.  
İktidarlar, “miting yapmaz, icraat yapar, müeyyide uygular”  uyarımıza kulak tıkayan anlayış bugün de “ Ticareti Kes” çağrımıza duyarsız. 
İsrail ile ticaret Filistin davasına açık, kesin ve tartışmasız ihanettir. İsrail ile ticaret, medeniyet değerleri noktasında gaflet, inanç  zemininde ise açıkça delalettir.

Değerli Antalyalılar, 
İsrail’e karşı asla çaresiz değiliz, olmayacağız. Filistin için umutsuz değiliz ve hiçbir zamanda umutsuz olmayacağız. Bugün yapılan hataların ve yapılmayan doğruların sorumluluğunun kimde olduğunu biliyoruz… Bu duruma itiraz ediyoruz…
Milletimiz Filistin’in yanında olacak inanca,  devletimiz ise İsrail’i ne gerekiyorsa onu yaparak durduracak güce sahiptir. Bunun için güçlü bir iradeye ihtiyaç vardır. 
Milli Görüş Hareketi, 1969 yılından beri bu iradeye hep ortaya koymuştur, her zaman milletimizle birlikte Filistin Davası’nın ve mazlum coğrafyaların yanında olmuştur…
Ama ne yazıkki, İş başında olan arkadaşların, Filistin’in bağımsızlığına, Kudüs’ün Siyonist teröristlerden arındırılmasına, Gazze’nin işgalden kurtarılmasına, Refah sınır kapısının açılmasına sınırsız ve şartsız destek verme ihtimali zayıftır.  Bu ihtimal güçlendiğinde ve gerçekleştiğinde İsrail durmak, soykırımı durdurmak zorunda kalacaktır. Hükümet devletin gücünü, milletimizin Gazze konusundaki hüznünü ve iradesini görmelidir. 
Türkiye, İsrail ile diplomatik ilişkileri, uluslararası kuruluşlar dahil olmak üzere temasları, ticareti ve NATO konseptli ortak bölge siyaseti tavrını sona erdirmelidir. İsrail konusunda direniş ve isyan ahlakını, Filistin bakımından ise diriliş, kurtuluş ve intizam aklını devreye alabilecek olan Milli Görüş aklı, buradadır ve gereken adımşar acilen atılmalıdır…
Biz. Siyonist zulmün ilelebet sürmeyeceğine eminiz. Biz, İsrail terörünün bitirileceğine yürekten inanıyoruz. Biz, bugün Filistin’i ve Gazze’yi yalnız bırakanların, vicdanlarda mahkum edileceğini görüyoruz. 
Fakat öncelikle ve kesinlikle yapılması gereken, İsrail’in kan kusan, ölüm kusan, soykırım yapan  vahşetini bitirmektir. 
Güney Afrika’nın  uluslararası yargı zemininde yaptığını  İslam coğrafyası ülkeleri, medeniyet coğrafyası ortağı devletler  diplomatik, ekonomik ve askeri zemini kullanarak yapmalılar. 
Bugün burada toplanan bizler, ülkemizin ve milletimizin Filistin  davasına bakışının özetidir. Hükümet bizim baktığımız yere bakmalı, bizim gördüklerimize gözünü kapatmamalıdır.
Filistin sevdalısı sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Ramazan ayı cihad ve fetih ayı, hayırlı mübarek olsun. Rabbimiz gerçek bayramlara kavuştursun. Filistin ve Gazze ortak mücadelemiz için, böylesine mübarek saatlerde bu buluşmaya teşriflerinizden dolayı yürekten teşekkür ediyorum…
“Düşmanım bana ne yapabilir ki, ben cenneti yüreğimde taşıyorum, sürgün edilmem seyahat, hapsedilmem halvet, öldürülmem ise şehadettir” inancı ve kararlığıyla siyonist israile karşı büyük mücadele veren direniş erlerine, mücahit kardeşlerimize Antalyamız’dan hep birlikte selam gönderiyoruz… 
Seferiniz ve zaferiniz kutlu olsun diyoruz. Allah yar ve yardımcınız olsun, ümmetin yiğit ve izzetli insanları… 
Buradan  bütün inanmışlığımızla, bütün kararlılığımızla şunu ifade etmek istiyoruz; Filistin, işgal altındadır ve mutlaka kurtulacaktır. İsrail, katildir, teröristtir, siyonisttir ve mutlaka yok olacaktır. 
Gazze, hepimizin ortak ayıbıdır, her türlü yardıma muhtaçtır. Gazze, insanlığın ortak utancıdır, Gazze, dünyanın barış harcı olacaktır.
Gazze, İsrail’den kurtuluş miladı olacaktır. Gazzenin kurtuluşu, Filistin’in bağımsız ve Filistinlerin özgür oluşu hepimizin emeğiyle, gayretiyle olacaktır. 
Gazze kurtulacak. Gazze kurtulacak. Gazze kurtulacak. İsraille ticaret kesilecek, Siyonist işgal bitecek. 
Yaşasın İntifada… Yaşasın İntifada… Yaşasın İntifada… 

Ve son olarak Meclis Kürsüsünde Filistin Davasını, Gazze Direnişini savunurken, İsraille olan ticaretin kesilmesi için mücadele ederken şehit olan;  Saadet Partimizin Kocaeli Millet Vekili Hasan Bitmez Beyefendinin son sözleriyle konuşmamı nihayete erdiriyorum;
Onlar sanıyorlar ki ,biz sussak mesele kalmayacak… 
Halbuki; Biz sussak tarih susmayacak…
Onlar sanıyorlar ki, Bizden kurtulsalar mesele kalmayacak…
Halbuki; Bizden kurtulsanız, vicdan azabından kurtulamayacaksanız… 
Vicdan azabından kurtulsanız Tarihin azabından kurtulamayacaksınız. 
Tarihin azabından kurtulsanız… Allah’ın gazabından kurtulamayacaksınız…  !!!
Hepinizi saygı ile selamlıyorum."