Bir kadın hayatı boyunca 1,5 kilogram ruj yutuyor!
Kadınların en hassas olduğu dönem gebelik süreci olarak biliniyor. Sadece yeme içme değil, cilt bakımı konusunda da çok dikkatli davranması gereken anne adayları, bu süreçte çoğu zaman çareyi bakımdan ve kozmetik ürünlerden uzak durmakta buluyor.
Kadınların en hassas olduğu dönem gebelik süreci olarak biliniyor. Sadece yeme içme değil, cilt bakımı konusunda da çok dikkatli davranması gereken anne adayları, bu süreçte çoğu zaman çareyi bakımdan ve kozmetik ürünlerden uzak durmakta buluyor.
Hayattaki en mucizevi detaylardan biri olan gebelikte anne adayları kendilerinden çok karınlarında taşıdıkları bebeklerini düşünüyor. Yediklerine içtiklerine ayrıca dikkat eden anne adayları, cilt bakımı konusunda da ürünlere endişeyle yaklaşıyor. “Yiyemeyeceğin kadar güvenmiyorsan, cildine sürme” mottosuyla harekete geçen cilt bakım ve kozmetik markası DrDGL, sadece gebelik süresince değil, kadınların hayatlarının her noktasında kullanabilecekleri yüzde 100 doğal ve yenilenebilir ürünleriyle hizmet veriyor.
Anne adaylarının gönül rahatlığıyla kullanabilecekleri kozmetik ürünler
“Gebelikte anne adayları çok daha seçici davranıyorlar, bebeklerine zarar verme olasılığı olan her türlü olasılıktan kaçınıyorlar” diyen cilt bakım ve kozmetik markası DrDGL'nin Kurucusu Uzm. Dr. Didem Gülmez, “Kadınların hayattaki en hassas oldukları süreç kuşkusuz ki gebelik ve emzirme dönemidir. Halk sağlığı uzmanlığı dönemimde insan sağlığına zararlı olan kimyasallarla ilgili eğitimler aldım. Kendi öz kaynaklarımızla ülkemizde üretebileceğimiz doğal aromaterapik ve tabiattan elde edilen sabit yağları kullanarak cilt bakımı ve kozmetik ürünleriyle tüm anne adaylarımızın sağlıklı şekilde güzelliklerini korumaları için ürünler üretiyoruz. En sağlıklı ve ekonomik şekilde ‘kimyasalsız yaşam’ talepleri doğrultusunda ihtiyaçları karşılıyoruz. Anne adayları ve emziren anneler hem cilde hem de doğaya dost ürünlerimizi gönül rahatlığıyla kullanabilirler. Yüzde 100 doğal ürünler sadece anne adayları ya da emziren anneler için değil tüm kadınlar için önemlidir. Artık genç kızlarımız makyaj yapmaya erken yaşta başlıyor, yüzde 100 organik ürünlerle başladıkları bakım sürecinde ailelerin de içleri rahat edebiliyor. Aslında hangi yaşta hangi şartlarda olursa olsun kadınlar ürünlerimizle sağlıklı güzelliğe sahip olabiliyor” ifadelerini kullandı.
Alternatif: ”Cilde sürülen ürünler tüm organlara etki eder”
“Beynimizin yüzde 60'ı yağdan oluşur, ayrıca kemik iliği ve hormonal organlar da ciddi bir yağ oranına sahiptir” diyen cilt bakım ve kozmetik markası DrDGL'nin kurucusu Uzm. Dr. Didem Gülmez, “Cildimiz en büyük organlarımızdan biridir, yağ ölçümü yaklaşık 2 metrekaredir. Cildimize sürdüğümüz birçok ürün doğrudan kan dolaşımına geçer ve beyin dahil olmak üzere tüm organlara yayılma potansiyeli taşır. Bu nedenle hem bugünümüzü hem yarınımızı hem de çevremizi korumak adına yiyemiyorsanız cildinize sürmeyin diyoruz. Cildinize sürdüğünüz her şey yılda 2 kilogram kadar kan dolaşımına geçiyor, buna parfümler de dahildir. Parfümlerin içeriğinin yüzden 80'den fazlası petrol türevidir. Aynı durum makyaj malzemelerinde de geçerlidir. Kaliforniya Üniversitesi'nden Moleküler Biyobilimci Prof. Isaac Pessah'ın araştırmasına göre, bir kadın hayatı boyunca ortalama 0,5 - 1,5 kilogram ruj yutuyor. Rujların kalıcı olabilmeleri için yutmamanız gereken birçok kimyasal ve ağır metaller kullanılıyor. Bu nedenle yedikleriniz kadar cildinize ne sürdüğünüz ve ne kokladığınız da çok önemli” dedi.
”Yenilebilecek kadar güvenli hammaddeler ile sağlıklı güzellik elde ediyoruz”
Bağırsak ve bağırsağa bağlı hastalıkların tedavi edildiği Bağırsak ve Psikoloji Sendromu (GAPS) beslenme tedavisinin Türkiye Eğitim Temsilcisi olan Uzm. Dr. Didem Gülmez, “Bir anne ve aynı zamanda hekim olarak çocuğuma sağlıklı bir gelecek hazırlamak için 18 yıllık araştırmalar sonucunda 2020 yılında kurduğumuz kozmetik markamızın tek amacı sadece yenilebilecek kadar güvenli hammaddeler ile sağlıklı güzellik elde etmek oldu. Kimyasal ve petrol türevi kullanılmadığı için bedenin toksik yükünü artırmıyoruz. Vücutta birikerek hormonel bozuklara ve diğer olası hastalıklara neden olmuyor. Ürettiğimiz ürünler tüm dünyada GAPS tedavisi uygulayan hastalar tarafından tercih ediliyor" şeklinde konuştu.
Tarih: 02-02-2023