içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

FARELİ KÖYLERİN KAVALCILARI

Toplumu inceleyince, aklını kiraya vermiş birçok kişiye raslamak mümkün. Her dönem zeki insanlar ortaya çıkarak çevrelerini , hatta toplumları etkileri altına almışlardır.


Tarihte insanlara çeşitli vaadler vererek, ümit tacirliği yaparak  peşinden sürükleyen çok isim vardır.  Savaşlar çıkaran, dünyayı birbirine katan nice liderler olmuştur.


Onlarca tarikat ve sayamadığımız kadar cemaat şeyhlerinin olduğunu hep duyar biliriz. Geçmişte insanları etkileyen, kendilerine tabi hale getiren bu önderlerin bazılarının isyanlar çıkardığını da tarihçiler ortaya koymuştur. Yakın geçmişte ideolojiler ortaya atarak insanımızı kamplaştırarak biri birine düşürüp iç savaşa sürükleyen örgüt liderlerini bilenlerin bir çoğu halen hayattadır.


İnsanların neden  ortaya çıkan bu liderlere kendilerini kaptırdığını, eğitimciler veya psikologlar belki açıklayabilir. Biz gazeteci bakış açısıyla, reklamlarda kullanılan, bir nevi algı yöntemi olan subliminal mesajlarden söz edebiliriz. Bilindiği üzere, SUBLİMİNAL MESAJ; en özet haliyle “kişininin bilinçaltına gönderilen gizli mesaj olarak” ifade edilebilir.
Genel olarak okuyup araştırmada tembellik eden insanlarımızın büyük çoğunluğu, bir şekilde inandığı kişilerin anlattıklarına inanırlar ve de inandıkları kişilerin savunucuları da olurlar.


İşin siyasi yönüne baktığımızda, hitap yeteneği yüksek olan, toplum psikolojisini iyi bilen siyasilerin, seçmenleri etkilediklerini görüyoruz. Siyasi sürtüşmelere, iç kargaşalara, hatta savaşların bir çoğuna siyasetçilerin sebep olduğunu unutmayalım. Her siyasi liderin gösterdiği yol haritasının doğruluğu veya yanlışlığı, ancak nesiller sonra anlaşılmaktadır.
Ne yazıkki aynı Fareli köyün kavalcısı masalındaki gibi, kavalcının peşine takılan fareler misali, günümüzde de insanlar körü körüne başta siyasiler olmak üzere, birçok kişinin peşine takılmaktadırlar. Elbet kavalı iyi çalan siyasetçiler, umut dağıtıp, vaadler verir.


İnsanların bir guruba, aynı duygu ve görüşleri paylaştığı kişilerle bir araya gelmeye ihtiyacı vardır. Aile bağlarından komşuluklara, mahalle ve hemşeri dayanışmasına ihtiyaç olduğunu biliriz. Hatta daha ötesinde siyasi oluşumlara, inanç guruplarına dahil olmayı tercih edenimiz de çoktur.


Bu gerçekler karşısında, kişilerin, hislerine güvenerek ve bilgi ve tecrübelerine dayanarak tercihler yapması çok önemlidir. Yani hangi guruplara yaklaştığını, hangi siyasi partiye dahil olup olmayacağını iyi seçmesi gerekir. Körükörüne kavalcının peşine gitmenin bazen acı faturalarını ödeyebiliyoruz. Elbet hepimiz yanılabiliriz. Hayatımız deneme yanılma dönemleriyle doludur. Doğru siyasi oluşumu ve lideri anlamak, bilgili olmakla ve sonucunda iyi muhakeme edebilmekle mümkün.
Hoşça kalın, akılla ve bilgiyle kalın
Cengiz Savaşeri

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum