içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

KARA MANTAR HASTALIĞI

Son günlerde bir hastalık daha hem televizyonlarda hem de sosyal medyada dolaşmaya başladı, kara mantar hastalığı adıyla halk arasında bilinen bu hastalık nedir, nasıl yayılır, ülkemizde var mı, hangi ülkelerde var? Bu konularda bazı araştırmalar ışığında düşüncelerimi yazmak isterim.


Mantarlar zaten yapı itibari ile hemen her yerde bulunur ama hastalık yapabilmesi genellikle bağışıklık sistemimizle, temizlik sistemimizle, kanlama durumumuzla ilgilidir. Çoğu zaman erkeklerde görülen ayak mantarları uzun süre postal giymekle, tabanların su toplaması, yeterince oksijenlenememesi, temizliğe çok dikkat edilmemesi sonucu zemin hazırlar, başkasının kıyafetini giymek, postalını giymek, bastığı yere çıplak ayakla basmak sonucu da kişiye bulaşır.


Ozanca Sağlık Mobbing Politika kitabımın ikincisinde belirttiğim gibi en zorlandığım hastalarımdan biri akciğerde görülen ve tesadüfen keşfettiğim ve tedavi ettiğim akciğer mantar hastalığı idi. Yani mantar sadece deri yüzeyinde değil iç organlarda da hastalık yapar.


Kara mantar hastalığı da anladığım kadarı ile tıpkı diğer mantarlar gibi nemli alanlarda yerleşiyor, bu alanlar çürük sebze meyve artıkları, toprak gibi olabiliyor. Daha sonra vücudun zayıf kaldığı zamanlarda mesela kanser tedavisi sırasında, mesela kortizon kullanımı sırasında,  ki covit-19'un akciğer tutulumlarında çok kullandık, bazı romatizmal ve immun sistem hastalıklarında, ağır geçirilen enfeksiyonlar sonucu hijyene koşullarına da yeterince uyulmazsa bu hastalık kolayca yayılabiliyor.


Bu hastalık en çok Hindistan'da yayılma, körlük ve ölümlere yol açmışken artık Afganistan ve Irak'ta da görülmesiyle, ki bu ülkelerden bizim ülkemize çok sık ve sürekli kontrolsüz giriş de olduğu için bizi de etkileme riski ile karşı karşıyayız. Çok yakında ülkemiz insanında da görülürse çok şaşırmayacağım.


Peki bize bu hastalık bulaşmaması için ne yapmalıyız? Bir kere kesinlikle el yüz ve vücut temizliğimize özen göstermeliyiz, kıyafetlerimizi sık değiştirip, sık yıkayarak ve havalandırarak nemli kalmasını engellemeliyiz. Asla başkasına ait bir giysiyi kullanmamalıyız. Kamuya açık ve herkesin kullandığı yerlerde -ki bu konuyu da Ozanca Sağlık birinci kitabımda yazmıştım- örnek olarak şezlonglarda, sahilde, kumun üzerinde, çıplak oturulan sandalyelerde bulaşımı riski yüksektir, o yüzden de kumda, toprakta, çimde yatarken evden getirdiğimiz bir örtü, bir havlu mutlaka serilmeli, toprağa değen tarafın vücudumuza teması engellenmeli, kurulanmak için ayrı havlu kullanılmalı, çıplak bedenle şezlonglara, sandalyelere oturulmamalı, baş, el sık  yıkanarak ve kurulanarak veya dezenfekte edilerek mantar enfeksiyonunun geçmesi engellenmelidir.


Güney Amerika'da  hızla yayılan bu hastalığın bizdeki kontrolsüz açık sınırlar içinde, kaçak girilmeye bu müsait ülkede yayılmaması çok büyük iyimserlik olur. Tek şansımız havadan bulaşmadığı için maske kullanmak zorunda değiliz, hatta sık değiştirilmeyen maskelerle de bu hastalığın yayılabileceğini düşünüyorum.


Bundan sonra artık ne yazık ki dünyamız eskisi olmayacak, gerekli önlemi almayan veya alamayan insanlar hastalanacak, hastalığı yayacak, artık doğa tıpkı müsilajda olduğu gibi bizi istemiyor ve değerini bilmeyenleri yok etmeye hazırlanıyor. Bize düşen kendimizi ve doğayı koruyarak hayatta kalmaya çalışmaktır.


(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum