Çocuklar ve gençler iklim krizini, pandemiyi ve dijital dünyada büyümeyi anlattı
“Değişen Dünyada Büyümek: Çocukların Gözünden Dijital Dünya, İklim Krizi ve Pandemi” başlıklı etkinlik çocukların ve gençlerin katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi tarafından düzenlenen etkinlikte çocuklar, birer birey olarak hızla değişen dünyamızda bu değişimlerden nasıl etkilendiklerini, yetişkinlerin yaklaşımlarına dair neler düşündüklerini ve kendilerini nasıl hissettiklerini anlattı.
“Değişen Dünyada Büyümek: Çocukların Gözünden Dijital Dünya, İklim Krizi ve Pandemi” başlıklı etkinlik çocukların ve gençlerin katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi tarafından düzenlenen etkinlikte çocuklar, birer birey olarak hızla değişen dünyamızda bu değişimlerden nasıl etkilendiklerini, yetişkinlerin yaklaşımlarına dair neler düşündüklerini ve kendilerini nasıl hissettiklerini anlattı.
“Değişen Dünyada Büyümek: Çocukların Gözünden Dijital Dünya, İklim Krizi ve Pandemi” başlıklı etkinlik, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi tarafından düzenlendi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin “her çocuk yaşama ve gelişme hakkına sahip” maddesinden hareketle gerçekleştirilen etkinlikte, çocukların mutlu ve sağlıklı yaşamaları ve büyümeleri için nelere ihtiyaçları var?, iklim krizi, pandemi ve dijitalleşmeyle beraber değişen dünyanın koşulları çocukları nasıl etkiliyor? sorularının cevapları arandı. BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi ekibinden Gözde Durmuş ve Ayşegül Kanal’ın konuşmalarıyla başlayan etkinlikte; “Dijital Dünyada Büyümek”, “Pandemide Büyümek” ve “İklim Krizinde Büyümek” olmak üzere üç farklı paralel oturumda çocuklar ve gençler söz aldı.
“Yetişkinlerin bizi birey olarak kabul etmelerini ve sesimizi duymalarını istiyorum”
Burcu Meltem Arık’ın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda çocuklar ve gençler iklim krizinin boyutlarını ve karar alıcılardan beklentilerini açıkladılar. Mehmet Efe Dağlı, “Gelişmiş bir medeniyet inşa etmeyi başardık ancak bunun getirdiği bazı sorumluluklar var ve insanlık olarak bu sorumlulukları almak zorundayız. Tüm bilimsel veriler; içinde bulunduğumuz iklim krizinin insanlığın başına gelmiş en büyük kriz olduğunu gösteriyor” dedi. Elif Sarah Hearn, “İklim krizi sadece doğal hayatı değil ekonomiyi ve siyaseti etkiliyor, eşitsizlikleri derinleştiriyor. Ancak maalesef karar alıcılar bu konuda aksiyona geçmekte çok geç kalıyorlar ve durumun aciliyetini anlayamıyorlar. Tek bir kişiye bile etki ederek bir değişim yaratılabileceğini düşünüyorum. Yetişkinlerin bizi birey olarak kabul etmelerini ve sesimizi duymalarını istiyorum” şeklinde konuştu. Konuşmacılardan Melisa Akkuş ise “Karar alıcıları harekete geçirme noktasında bireyler olarak bize de önemli görevler düşüyor. İnanıyorum ki örgütlenirsek iklim kriziyle mücadelede somut adımlar atılabilir. Atılacak adımlar sadece gençler için değil hepimiz için gençlerle birlikte atılmalı. Çünkü biz her yerdeyiz.” diye ekledi. Oturumda söz alan bir diğer konuşmacı Resul Hüseynzade, “Biz gençler olarak iklim kriziyle birlikte ne kadar büyük çaplı bir yokoluşun yaşandığının farkındayız. Umuyoruz ki yetişkinler de sesimizi duydukça empati yapacaklar ve bu hareketin bir parçası olacaklar” dedi.
Ailelerimiz bizleri kısıtlamak yerine iletişim kurmalı
BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi’nden Gözde Durmuş’un moderatörlüğünde gerçekleşen “Dijital Dünyada Büyümek” başlıklı oturumda Ayaz Yaç, dijital dünyada belli mecralar için yaş sınırının olmasının çocuklar için iyi olacağını belirtti. Özellikle uygulamalarda verilerin ve seslerin takip edilmesinin çocukların mahremiyetini ihlal ettiğini söyledi. Elif Altınel ise sosyal mecralardaki yaş sınırlaması konusunda 16 yaş altı çocuklar için hazırlanan “çocuk” başlıklı içeriklerin çok daha küçük yaş çocuklar düşünerek hazırlandığına, kendi yaşıtlarının sevebileceği içeriklerin az olduğuna ve hepsinin çizgi filmlerden oluştuğuna dikkat çekti. Her çocuğun farklı olduğuna ve farklı içeriklerden hoşlandığını ekledi. Zeynep Nalbantoğlu; “Dijital dünya sayesinde çok farklı ülkelerden insanlarla arkadaşlık kurarak İngilizcemi geliştirebiliyorum, hobilerimle ilgili bilgi edinebiliyorum. Ailelerimiz bizleri kısıtlamak yerine bizimle iletişim kurmalı ve isteklerimizi anlamalı. Böylece biz çocuklar dijital dünyada daha bilinçli bir şekilde var olabiliriz” dedi.
Pandemi döneminde çocuklara da danışılmalıydı
Pandemi süresince tüm kararları yetişkinler verdi. Acaba bu kararları yetişkinler ve çocuklar birlikte almış olsalardı ne değişirdi? Melda Akbaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Pandemide Büyümek” isimli oturumda Merve Sayhan, “Korona ile ilgili bir karar alacakları zaman bize de sormaları gerekir” dedi. Melek Vural, pandemide çocukların eğitimde zorlandıklarını ve bu nedenle sınavlar yapılmadan önce sınav yapılıp yapılmayacağı ile ilgili kararın çocuklarla alınabileceğini ifade etti. Etkinlikte söz alan bir diğer konuşmacı Leys Hadad pandemi sürecinde eğitime erişimde yaşanan zorluklara, arkadaşlarıyla vakit geçiremediklerine dikkat çekti.
Tarih: 25-11-2021